Kserozis olarak da bilinen kuru deri, insanlar yaşlandıkça daha çok ortaya çıkan bir tablodur. Yaşlanmayla beraber daha kuru ve daha az yağlı bir cilt oluşur. Derinin üst tabakasının yaklaşık %10 kadarlık bir kısmını su oluşturur. Bu tabakadaki suyun azalması deride çatlama, kaşıntı ve kuruluğa neden olur. Cilt kuruluğu olan kişilerin çoğunda altta yatan bir hastalık yoktur. Kuru cilde sahip olan kişilerin büyük çoğunluğunu ise sık duş alan kişiler oluşturur. Son yıllarda insanlarda duş alma sıklığı arttıkça kserozis sıklığının da arttığı dikkati çekmektedir.

Kuru cilde neden olan çevresel etkenler sıcak su, deterjanlar, giysilerden dolayı oluşan sürtünme, sık hava yolculuğu, rüzgara maruz kalmak, çevre kirliliği, klima ve diğer kimyasal maddeler olarak sıralanabilir. Atopik ekzema, kalıtsal bazı hastalıklar, ihtiyosis, sedef gibi cilt hastalıkları, metabolik faktörler, tiroid bezinin yeterince çalışamaması, aşırı kilo kaybı, ilerleyen yaş kuru deriye neden olan diğer faktörlerdir.

Deri kuruluğunun ilk belirtisi deride donuk gri beyaz bir renktir. Kuruluk arttıkça renk değişikliğine ek olarak cillte gerilme hissi, pul pul soyulmalar, kepeklenme, deri yüzeyinde pürüzlenme, çatlaklar, yarıklanmalar oluşur. Kaşıntı, kuru derinin neden olduğu diğer bir şikayettir. Kuruluk tedavi edilmezse sonunda ekzemalar oluşabilir.

Su kaybının regülasyonu, vücudun bölgelerine göre farklılıklar gösterir. Kuruluk kollarda, bacaklarda ve gövdede daha belirgin olur çünkü bu bölgelerde daha az yağ bezleri vardır. Yüz diğer vücut bölgelerine göre daha su geçirmezdir. Deri geçirgenliğinde ise lipitlerin (yağların) kritik rolleri vardır. Sık duş alındığında doğal deri lipitlerinin yeniden oluşabilmesi için yeterli süre olmadığı için kuruluk özellikle yağ bezleri daha az olan kol ve bacaklarda daha belirgin olur.

Cilt kuruluğuna neden olan faktörlerin bilinmesi kişinin kendini koruması açısından gereklidir. Özellikle sonbahar ve kış aylarında düşük nem oranına bağlı daha sık deri kuruluğu gelişir. Soğuk havalarda açıkta kalan bölgeleri özellikle ellerimizi eldivenle korumamız gerekir. Sık duş almak vücut hijyeni için gerekli olsa da, duştan çıktıktan sonra cilt tipine uygun nemlendiriciler mutlaka kullanılmalıdır. Uzun süren, banyo köpükleriyle yapılan ve çok sıcak suyla alınan duşlar deri kuruluğunu arttırır. Banyo ve duş süresi kısa tutulmalıdır. Sabunlar deriyi kuruttuğundan pH’ı 5.5 sabunsuz temizleyiciler veya yağ ve gliserin oranı yüksek sabunlar kullanılmalıdır. Sık deterjan, aseton ve kimyasallarla temastan kaçınılmalıdır. Çok dar giysiler sürtünmeye bağlı deride kuruluk ve iritasyona neden olabileceğinden kıyafet şeçimine dikkat edilmelidir. Özellikle ofis ortamında çalışanlar ise klimanın neden olduğu düşük neme bağlı cilt kuruluğundan şikayet edebilirler. Odanın nem oranının düşük olmamasına dikkat edilmelidir.

Cilt kuruluğu olan kişiler mutlaka bir dermatoloji uzmanına danışmadırlar. Kişinin şikayetleri, belirtilerin süresi ve şiddeti, tedavinin şeklini belirler. Bazı olgularda sadece nemlendiriciler yeterli olurken, belirtilerin şiddetli olduğu olgularda antihistaminik ilaçlar, topikal kortikosteroid kremler vermek gerekebilir. Çok sayıda ve markada nemlendirici olduğundan rastgele bir nemlendirici kullanımı doğru değildir. Hastanın deri tipine ve şikayetlerine uygun nemlendiriciler önerilmelidir.

Suyla sık temasta bulunmak derinin nem kaybına neden olduğundan, kişilerin çok sık kese, peeling uygulamaları yaptırması sakıncalıdır. Kese ve peeling sırasında deride oluşan sürtünmeye bağlı iritasyon kuruluğu şiddetini daha da a Cilt kuruluğunu engellemek için dikkat edilmesi gereken en önemli nokta bol su tüketimidir. Yaz aylarında terlemeye bağlı kişilerde oluşan susuzluk hissi, su içilmesi için kişiyi uyarır fakat kış aylarında genellikle su tüketimi azalır. Sadece suyla değil, bitki çayları ya da meyve sularından da gerekli sıvı ihtiyacı karşılanabilir. Özellikle bol meyve ve sebze tüketimi cilt sağlımız için gereklidir.
Doymamış yağ asitlerinden zengin beslenme cilt kuruluğunu önlemede gereklidir. Yemeklerde yeterli miktarda sıvı yağ tüketmek gerekmektedir. Hızla oluşan kilo kayıpları, dengesiz beslenme deride kuruluğa neden olmaktadır.